YILBAŞINDA GİDİLECEK ŞEHİRLER
YILBAŞINDA GİDİLECEK ŞEHİRLER
Yeni yıl geliyor… Oraya mı gitsem, buraya mı gitsem sorularıyla kafamızın en çok meşgul olduğu zaman dilimlerinden biri bu son haftalar.
Yeni yıla evde, acemi ellerimin fırında yaptığı tavukla girdiğimiz günler olduğu gibi, İzmir cumhuriyet meydanında köpüklü şarap patlatarak girdiğimiz zamanlar da oldu.
Sevgilimle ayrı ülkelerde hasretten acı çekerek yeni yıla girdiğimiz günler olduğu gibi, kocaman bir aile, çocuklar gibi şen, balonlarla oynayarak, ağzımızdaki düdükleri çalarak girdiğimiz günler de oldu. Yani diyeceğim o ki, bir otel, bir ufacık ev, şehrin merkezi, lüks bir otelde balo… Eğlenmeyi bildikten sonra, insan her yerde eğleniyor. Yeter ki mutlu olmayı bilelim.
Baktık biz her yerde eğleniyoruz, o zaman dedik soğuğa, kara, kışa aldırmadan başka ülkelerde girelim yeni yıla. O her şehrin cıvıl cıvıl insanı kendinden geçiren havasına bürünelim.İşte bu yüzden her sene bu zamanlar bir telaş kaplar bizi!
Her biri birbirinden farklı, birbirinden keyifli Christmas pazarları, tüm Avrupa şehirlerini olduğundan daha bir güzel gösteriyor. “Her gelin güzeldir “misali, “Christmas’ta her şehir güzeldir!!!” O yüzden, illa kış tatili yapacağımm diyorsanız, tercihiniz yıl sonu olsun! Yok “çocuğun okulu ne olacak” diyorsanız; “bir haftalık tatilin çocuğa verdiği şeyi hiç bir okul veremez” der konuyu kapatırım: )
Yalnız, bu zamanda seyahate çıkmanın en önemli püf noktası, biletlerinizi almadan, gideceğiniz şehrin Christmas Market/Pazarlarının tarihlerini öğrenmek olur! Her şehrin, hatta her meydanın panayırının tarihi farklı oluyor. 25 Aralık itibarıyla 2-3gün tüm mağazaların kapandığı, adeta uykuya dalan Avrupa şehirlerine, panayır takvimlerine göre gitmenizde fayda var. İşte bizim gittiğimiz christmas/noel panayırları:
- Londra
- Amsterdam
- Roma
- Venedik
- Münih
- Stuttgart
- Heidelberg
- Frankfurt
- Nürnberg
- Berlin
- Belgrad
- Novi Sad
- Subotica
- Kopenhag
- Hamburg
- Bremen
- Lübeck
1) LONDRA
İngiltere insanı doğasıyla kendine çeker. Ama pek tabii ki Londra’nın büyüsü bambaşkadır. Bu şehir modern yapılarla tarihin iç içe geçtiği, insanın her gittiğinde aynı yerde başka şey görebileceği, nakış gibi işlenmiş bir şehirdir. O yüzden bayılırım Londra’ya.
Christmas zamanında Londra’nın o ışıl ışıl havasına şahit olma şansını elde etmiş biri olarak şehrin siyah önlükteki bembeyaz yaka misali özene bezene hazırlandığını söylemeliyim. İnsanların ellerinde paket paket alışveriş çantaları ağaçlarının altına hediye taşıdıkları sokaklar, normalde saat 5’te ıssızlaşırken, Christmas Panayırları kurulduğu an, gece yarısına kadar rengarenk, akın akın insan kaynayan sokaklara dönüşüyor.
Her yerden müzik seslerinin geldiği, lambalarla tüm ana caddelerin ışıklandırıldığı Londra, insanı kendine hayran bırakan bir görüntüye bürünüyor. Ayyy demeyim demeyeyim dedim ama dayanamayacağım, işte söylüyorum: Londra christmasta tam bir “Avrupa’nın Kraliçesi”ne dönüşüyor.
Londra her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği, bence dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Ama her şehirde olduğu gibi Londra’da da Christmas şehri bir başka güzelleştiriyor. Londra’nın akciğeri Hyde Park, içindeki buz paten pistiyle, eğlence parkıyla, Christmas panayırının gözleri kamaştıran ışıklarıyla insanın ayrılmak istemeyeceği bir ortam sunuyor.. Londra’daki en güzel ve en eğlenceli alan olan “Winter Wonderland” Lunapark ve Christmas panayırı Hyde Park’ın içinde her yaştan insanın “deliler gibi eğlendiği” bir alan.
En ünlü caddelerinden Oxford Street ve Regent Street ışıklarla donatılınca gezinmesi en güzel caddeler haline dönüşüyor. Neredeyse 2000’e yakın ışıklandırmayla süslenen Oxford Caddesinin güzelliğini siz düşünün artık. Harrods Mağazası, zaten normalde de pek gösterişlidir, Christmasta süsten yıkılıyor desem yalan olmaz. Wembley Park, Natural History Museum gibi pek çok buz paten pisti eğlenmek için şehrin dört bir yanında kuruluyor.
Piccadilly Circus/Meydan Londra’nın kalbinin attığı yer. Christmas’ta kalabalığı bambaşka oluyor. Tarafalgar Square’e her yıl kurulan ve ışıltısıyla göz dolduran çam ağacı ise, 1947 yılından beri Oslo’dan özel olarak geliyor. 2. Dünya Savaşında İngiltere’nin Norveç’e yardımlarından dolayı bir minnettarlık göstergesi olan ağaç, iki ülke için de geleneksel bir hal almış. gitmişken bir görmek lazım!
Her meydanında ufak da olsa Christmas Pazar yerine denk gelebileceğiniz, büyük meydanlarında inanılmaz eğlenceli panayırlarda bolca vakit geçirebileceğiniz Londra, Christmas ve yılbaşı için çok güzel bir seçim!
2) AMSTERDAM
Amsterdam, uyumayan şehirlerden. Pek çok Avrupa şehrinde insanlar akşam saatlerinde sokaklardan çekilirken Amsterdam’da haftanın her günü her saatte sokaklarda insan görmek mümkün. Bunda uyuşturucu maddenin belli oranda serbest olmasının etkisi ve “after party” dedikleri geceden başlayıp sabaha kadar hatta bilinmez bir zamana kadar süren bu partiler sayesinde şehirde sürekli bir hareketlilik mevcut. Amsterdam, yaz-kış gezmesi çok keyifli bir şehir ama Christmas zamanı her Avrupa şehri gibi Amsterdam da büyüleyici bir görüntüye sahip oluyor.
Ancak tüm binalar lambalarla süslenerek şehri güzelleştirse de, diğer Avrupa ülkelerine göre daha sönük bir kutlama söz konusu. Özellikle Almanya ile karşılaştırınca Amsterdam’daki panayır biraz yavan kalıyor. Bu yüzden pek çok kişi Köln ve Düseldorf’a Christmas Panayırını görmeye gidiyorlar. Yılbaşı partileri bile Almanya sınırındaki büyük mekanlarda yapılıyor. Ama buna rağmen Leidesplein ve Museumplein meydanlarında kurulan buz paten pistlerinde insanlar büyük bir keyifle eğleniyorlar.
3) ROMA
Roma, bizim en çok etkilendiğimiz Avrupa şehirlerinden biridir. Buram buram tarih kokar sokakları. Her hangi bir binanın temelinde camekân içinde korunan 500 yüzyıllık bir yapı görmenizin mümkün olduğu bir şehirdir Roma. Köprüleriyle, Collesium’u ile İspanyol Merdivenleri, aşk Çeşmesiyle insanı kendine kendine çeker. Bir gidenin bir daha gitmek isteyeceği nadir şehirlerdendir. Roma’da Piazza Venezia ve Via Condotti’de sokakların ve mağazaların, hemen hemen tüm tarihi yapıların ışıl ışıl olması insanın içini açıyor ama Roma’da christmas panayırı demek;
Navona Meydanı / Piazza Navona demek. Mis gibi yemek kokuları, sıcak şarabın burnuna çarpan kokusu, rengârenk dondurmalar ve şekerlemeleriyle, hediyelik eşya satan stantlarıyla meydan, tam bir şölen havasına bürünüyor. Roma’da gece geç saatlere kadar her yer ışıklandırılmış, her yerde insanlar; kimi sıcak şarap içiyor, kimi buz pateni kayıyor ama soğuğa rağmen herkes gecenin keyfini çıkarıyor. Biz Roma’ya da, Roma’da christmas panayırına da ba-yıl-dık!!!
4) VENEDİK
Eğer Christmas haftası ve ya yılbaşında Venedik’e gitmeyi düşünen varsa, mutlaka gidin derim. Şehrin güzelliğini burada anlatmama gerek var mı bilmiyorum. Böyle bir şehrin bir eşi daha dünyada yok ki! Hele yılın en son günleri, sokakların pırıl pırıl pırıldadığı, insanların soğuğa direnircesine pizza sırası beklediği, gençlerin ellerinde şampanya şişeleri bir köşede kutlamalara erken başladığı bir şehir!
Venedik’e gidip gondolla gezmenin tadını çıkarın çıkarmasına da, eğer yılbaşı gecesini Venedik’te geçirecekseniz, ya bizim gibi meydanda geçireceksiniz ya da çok önceden istediğiniz bir restorana rezervasyon yaptıracaksınız. Bizim gibi St. Mark’s Squarre /St. Marko Meydanında yeni yıla girecekseniz, kanalların ayaklarınızdan tüm vücudunuza dağılan soğuğuna hazırlıklı olmalısınız. Kalın giyinin yani, Özellikle ayaklarınızı sıcak tutun yoksa ne kadar dans ederseniz edin vücut ısınmıyor! Meydandaki konserler ve gösteriler oldukça eğlenceli. Hem titredik hem eğlendik yani:)
Meydanda belli bir süre sonra yiyecek, içecek bulmak, hatta kalabalıktan neredeyse kıpırdamak pek mümkün olmuyor. O yüzden gidip bir marketten hazırlık yapmanızda da fayda var.
Venedik harika bir şehir. Bir yeni yıla Venedik’te girmenin dayanılmaz mutluluğunu yaşamak isterseniz; kesinlikle gidin derim!
5) MÜNİH
Münih, panayırlarıyla oldukça göz doyuran bir şehir. Şehre ayak bastığınız anda, havaalanındaki Christmas pazarı sizi karşılıyor. İnsanı öyle bir güzel karşılıyor ki şehir, havaalanından ayrılasınız gelmiyor. Marienplatz ve Karlsplatz meydanları, vitrinler, şehrin herhangi bir köşesini döndüğünüzde karşınıza çıkan ufacık bir meydanda bile variller içinde yanan odunlar ve her yerden gelen mis gibi sosis kokuları insanı baya baya meydanlara çekiyor. “ateş seni çağırıyooor!!”
Yeni Belediye Binasında bulunan Glockenspiel (carillon) saat kulesindeki figürlerin dönmesi, kilise korosunun yaptığı gösteri, insanların binanın önünde boyun fıtığı olması pahasına beklemesine neden oluyor. Biz de meydanlara gönül rızasıyla hapsolduk !Geç saatlere kadar sokak sanatçılarının performansları ise, anlatılır gibi değil. Bir köşede piyano çalanlar, bir köşede viyola… Şehir merkezi sanat merkezi havasına bürünmüş. Münih, yaz aylarında da çok güzel bir şehir ama ne yalan söyleyeyim biz, christmas zamanındaki halini çok daha fazla sevdik.
6)STUTTGART
Neredeyse 1 ay boyunca açık kalan Stuttgart Christmas Pazarı, merkezde Neuen Schloss, Königsbau, Karlsplatz ve Marktplatz gibi tüm meydanları ve caddeleri kapsıyor. Başından sonunu görmenin çok da mümkün olmadığı bu Pazar, boylu boyunca rengarenk tezgahlarda satılanlarla insanı baştan çıkarıyor. Çocuklar için kurulan panayır alanı oldukça keyifli. Mini trenle turlar atan, bin bir çeşit şekerlemelerden yiyen çocuklardan daha mutlusu yok sokaklarda. Dört bir yandan gelen mis gibi yiyecek kokuları da biz yetişkinleri baya baya baştan çıkarıyor! Küçük Gezgin burada harika vakit geçirdi! trende tur atmaktan başı dönecekti!
7)HEIDELBERG
Heidelberg bizim plansızca gittiğimiz ama hayran olduğumuz şehirlerden. Bu harika şehirde Old Town, Karslplatz ve Castle/Kale ‘de kurulan Christmas pazarları, dekorasyonlarıyla göz dolduruyor. Kale kısmında kurulan çadırlarda pek çok hediyelik eşya bulmak mümkün. Ama soğukta insan hediye satın almanın derinden çok parmaklarının buzunu çözecek sıcak bir şeyler içme telaşına düşüyor. Sıcak şarap, sıcak çikolata harika kokularıyla Pazar alanlarını dolduruyor. Heidelberg’deki buz pistinde bir tur atmadan dönmemek lazım. Kalesinin manzarası gerçekten görülmeye değer. Ehh bir de Christmas pazarı varsa, tadından yenmez bir hal alıyor!
8)FRANKFURT
Frankfurt, Almanya’nın en güzel şehirlerinden biri. Römerberg ve St. Paul’s Square’de kurulan pazarlar oldukça büyük ve kalabalık. Sokak köşelerinde operacıların şarkı söylediği, kilise korolarından ilahi seslerinin yükseldiği bu ışıl ışıl Pazar alanlarında, yağmur-soğuk demeden binlerce insan gecenin geç saatlerne kadar vakit geçiriyor. Frankfurt etkileyici bir şehir, ama her şehir gibi onun da Christmas2ta yeri bir başka!
9)NURNBERG
Almanca’dan daha çok Türkçe duyduğumuz şehirlerden biri olan Nurnberg, derli toplu merkezindeki christmas pazarı ile binlerce insanı Old Town City Center/eski şehir meydanına çeken bir şehir. Meydanda develer, keçiler sevmek mümkün olduğu gibi, at arabalarıyla romantik bir tur yapmak da mümkün. Çocukların dönme dolaptan keyif alacağı o ışıl ışıl meydanın keyfini çıkarmak için burnunuza gelen kokuları biraz da takip etmek gerekiyor elbette.
Zencefilli kurabiyeler, yaban mersinli şarapların kokusu insanı hipnoz ediyor sanki! Nürnberg uzun süreli bir tatil için küçük bir şehir olsa da bir Almanya rotanızın parçası olursa keyif alacağınız bir şehir olduğunu düşünüyorum. Bu rotayı Christmas zamanı için çizerseniz, siz de bizim gibi şehrin tadını daha çok çıkarmış olursunuz.
10)BERLİN
Berlin’de kurulan Christmas Pazarları, her biri birbirinden farklı olan, şehrin büyük meydanlarında insanların inanılmaz güzel vakit geçirdiği ortamlar. Alexanderplatz’da kurulan birbirine yakın iki Pazar alanı da oldukça keyifli. Ama bizim en çok hoşumuza giden Pazar Gendarmenmarket oldu. Tarihi bir meydanda; Alman Katedrali, Fransız Katedrali ve Konser Salonu’nun çevirdiği alanda kurulan bu Pazar, geç saatlere kadar konserler, şovlar ve dans gösterileriyle insanın başka bir yere gitmesini engelliyor.
İki farklı gece geçirdiğimiz bu alanda, farklı gösteriler, farklı konserler izlemekten çok büyük keyif aldık. Kesinlikle gitmeye değer bir Christmas Pazarı. Yıkık Kilise/Gedachtniskirche 2. Dünya Savaşında yıkılan yapısıyla olduğu gibi korunmuş olan bir yapı. Bu yapının altında kurulan Pazar alanında varillerde yanan ateşlerle ve ışıklandırmalarla çok güzel bir ortam oluşturulmuş. Postdamer Platz ise, Sony Center’ın önündeki ışık gösterileri, müzikal tadında gösterileriyle ve büyük küçük herkesin defalarca kaydığı buzdan kaydırağıyla oldukça eğlenceli bir meydan.
Berlin’de yılbaşı Branderburg tor ‘da kutlanıyor. Sadece Berlin’den değil, diğer şehirlerden hatta bizim gibi başka ülkelerden yeni yıla bu şehirde girmek için gelenler var. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı bu bölge, neredeyse bir polis zinciriyle ve demir korkuluklarla korunuyor. Alana girişin akşam 6 gibi kapatıldığı meydana girişi biz kaçırdık. Yaklaşık yarım saat boyunca yürüdükten sonra, meydanın hemen arkasında oluşturulan panayır alanında çok eğlenerek yeni yıla girdik. Branderburg’daki coşkulu kutlamaları kaçırmak istemiyorsanız erken saatlerde meydana gitmekte fayda var.
11)BELGRAD
Belgrad, Christmas konusunda bizi yanılttı. Birincisi, Orthodoks olduklarını ve dolayısıyla Christması Ocak ayının ilk haftası kutladıklarını bilmiyorduk. Öğrenmiş olduk. Gezgin olmak her şeyi bilmek demek değil ne de olsa:) Biz de yollarda pek çok şey öğreniyoruz işte böyle!!! Şehir batı Avrupa şehirlerine göre daha sönük bir christmas pazarına sahip. Tabii neredeyse daha dün savaştan çıkmış bir ülkenin christmas ruhuna sahip çıkarak şehri güzelleştirme çabası takdire şayan. Ünlü caddesi Knez mihaliova’daki süslemeler ve Pazar alanı, akşam saatlerine kadar açık. Çok yapacak bir şeyin olmadığı bu Pazar, caddede boydan boya bir tur attıktan sonra, bir şeyler yiyip içmek için uğrayacağın bir ufak Pazar alanı.
12)NOVİ SAD
Novi Sad, Belgrad’a göre christmas kutlamalarının çok daha aktif olduğu bir şehir. Şehir merkezine Pozorisni Meydanı ışıklarla süslendiği gibi, kapalı bir Christmas Pazarı da kurulmuş. Biz bu kapalı pazarı hiç beğenmezken; Slobode Meydanı yani Özgürlük Meydanı, konserler ve şovlarla Christmas coşkusunu yaşayan bir yer. Meydanda o kadar coşkulu konserler vardı ki; Belgrad’da yaşadığımız hayal kırıklığını gidermek için Belgrad’dan iki saat yolu göze alarak iki gece buraya geldik.
13)SUBOTICA
Şehir, daha çok Macarların yaşamasından dolayı Belgrad’a göre oldukça farklı bir kültürel yapıya hakim. Sokakta Romanya’dan göçenlerin yaptıkları müzik şovları ise anlatılmaz yaşanır. Çok ufak olan Christmas Pazarı City Hall/Belediye Binasının hemen karşısında kuruluyor. Şehre tesadüfen bu zamanda giderseniz uğramadan etmeyin ama sırf Christmas için şehre gitmeye değmez; zira pazarı yürüyerek 5 dakika içinde bitmiş oluyor. Biz ingilizce bilenin samanlıkta iğne aramakla eşdeğer olduğu şehirde bir kişi bulup da pazarda uzun süre sohbet ederek keyifli vakit geçirmek şansını yakaladık. Yoksa bir okulun kermes alanı kadar bir alan. Diğer gittiğimiz Christmas Pazarlarıyla karşılaştrılamazdı bile!
14)KOPENHAG
Kopenhag’da Christmas aslında Tivoli Park‘ta desem çok da abartmış olmam herhalde. Çünkü şehrin ortasındaki bu tarihi lunaparkın her köşesi ışıklandırılmış, her yeri Chrstmas için süslenmiş. Ufak ev görünümlü stantlarda çocuklar için sıcak şaraplar satılırken, bizler de neredeyse tüm parkı saran tarçın ve portakl kokusunu takip ederek sıcak şarapl içebiliyoruz. Bir taraftan da oyuncaklar da çocuklar gibi eğleniyoruz tabii… Kopenhag’a Christmas zamanı gidiyorsanız, çocuğunuz olmasa bile yanınızda Tivoli Bahçelerine girin derim. Atmosferi bence şehrin genelinden daha güzel.
Nyhavn Kopenhag’ın genel olarak en çok bilinen ve tuistik liman kısmı. Burada o güzel binaların tam da önünde panayır alanı kuruluyor. Waffle kokusu limanı kaplıyor esem abartmış olmam herhalde:- ) Yalan söyleyecek değilim, Kopenhag’ın panayırları, Almanya’nın panayırlarının verdiği keyfi vermedi bize. O yüzden bir delilik yapıp gemiye atladık ve Kopenhag gezisi sırasında 3 günlüğüne Almanya’ya kaçtık:- )
Biz Yılbaşı gecesinde de Kopenhagdaydık ve 2016 yılına Kopenhag’da girdik. Tivoli Park kapanana kadar parkta geçirdiğimiz geceyi, şehir binasının önünde onbinlerce insanla beraber kapattık.
15) BREMEN
Ufak tefek derli toplu bir şehir olan Bremen’deki en ünlü Christmas Panayırı tabii ki pek çok şehirde olduğu gibi, şehir binasının olduğu yerde kuruluyor. Bremen Mızıkacıları Heykelinden tutun da tüm tarihi ve önemli yapılar aynı caddenin üstünde toplanmış sizi bekliyorlar. Bu ufacık şehrin Christmas Panayırı, ışıl ışıl ve hatta cıvıl cıvıl. Atlı karıncanın müziği, mis gibi şekerleme kokuları, geç saatlere kadar insanları buz gibi havada bir arada tutuyor. Christmas Panayırı olmasa, kışın Bremen’e gittiğinizde akşam 5’ten sonra bir restoranda yemek yemek dışında yapabileceğiniz pek bir şey yokken, Christmas zamanı akşamın geç saatine kadar sokakların keyfini çıkarmanız mümkün oluyor. Yılbaşından bir hafta önce kapattıkları panayırı yakalamak istiyorsanız, tarihlere bakıp Bremen’e yol almakta fayda var:- )
16)LÜBECK
Lübeck benim çok beğendiğim minik bir Ortaçağ kenti. Planlanmamış bir anda, şehrin tabelasını görüp direksiyonu kıvırdığımızda keşfettiğimiz bir şehir oldu aslında. İyi ki de gitmişiz! 1648 yılından beri kurulan Christmas Panayırının tadına da böylece bakmış olduk. Breite Caddesinde ve Şehir Binasının önündeki panayırlarda insanlar çalan müzikle olduğu yerde hafif hafif dans ederek bir taraftan ısınmaya çalışıp bir taraftan sohbet ediyorlar.
Şehir Binasının önündeki Panayır alanı tam bir coşku içinde. Aslında binalarla çevrili bir meydan olduğu için neredeyse kapalı bir panayır alanı havası var diyebilirim. Ahşap stantların kokusuyla sıcak şarap kokusunun karıştığı bu panayır alanında Küçük Gezgin en çok pizza yemeyi sevdi. Alanda o kadar çok insan vardı k,, bir süre sonra soğuğu hissetmemeye başladık! Biraz soğuk olsa da, nehir kenarındaki panayır alanlarına gitmeyi kaçırmayın derim. Kurulan alanlarda buz pateni yapma şansını da yakalamış olursunuz. Nehir kenarındaki panayırlar hele ki rüzgarlı günlerde insanın içini dondursa da, bence şehir merkezindekilerden farklı bir ortam sunuyor.
17) HAMBURG
Almanya’nın hangi şehrine giderseniz gidin Christmas Panayırlarının coşkusunu doyasıya yaşarsınız. O yüzden Almanya’nın hangi şehri olursa olsun ömrünüzde bir kez mutlaka bu keyfi yaşayın isterim. Hamburg’daki panayırlardan Rathausmarkt (Town Hall) Belediye Binasının önündeki Historic (Tarihi) Christmas Panayırından tutun da, St. Petri kilisesi ve Gansemarkt’teki Christmas Panayırından ara caddelerde kurulanlara kadar her biri birbirinden keyifli ve eğlenceli. Tabii ki hepsinde ortak nokta sıcak şarap ve sosis kokusu olsa da, bizim Küçük Gezgin ile en sevdiklerimizden birisi, nehir kenarında kurulan “White Magic on Jungfernstieg” oldu. Atmosferinin daha farklı olduğu, ışıkların nehrin üzerinde dans ettiği bu Christmas Panayırı diğerlerine göre daha lüks bir dokuya sahip. Nehir kenarında kurulan ufak dönme dolaba binerek Küçük Gezgin ile ışıkları yukarıdan izleme şansını yakaladık.
Tabii Mönckebergstrasse’deki stantların uçsuz bucaksız olduğu, sokak sanatçılarının seslerinin yankılandığı, şekerleme kokularının yayıldığı panayırın büyüklüğünden ve güzelliğinden ise etkilenmemek mümkün değil! Hamburg’da izlediğimiz, iki adamın varillerle yaptığı ritim şovu hakkında hala evde konuşur, herkese anlatırız. Dinlediğimiz bir sokak sanatçısı siyahi bir kadının sesinin bugün radyolarda dinlediğimiz Amerikalı sanatçılardan ise hiçbir farkı yoktu. Ben elimdeki sıcak şarap kupasıyla parmaklarımı ancak ısıtabilirken o soğukta kontrbas ve elektrogitarla bizi müzik ziyafetine doyuranlar ise panayıra bambaşka renk katıyorlar.
Biz kışın Hamburg’u da Hamburg’un Christmas Panayırlarını çok sevdik.
Avrupa’nın her şehrinde sayısız yılbaşı panayırı var. Her birinin açık olduğu tarihler birbirinden farklı. Genelde Kasım’ın son haftası gibi açılan panayırlar, kimi yerde Aralık’ın 23’ü gibi kapanırken kimi yerde yılbaşına kadar açık oluyor. Gitmek istediğiniz panayırların tarihlerine internetten bir göz atmak da fayda var.
O zaman, şimdiden iyi yıllar!!!
GEZİYORUM ÖYLEYSE VARIM!!!
Harika bir liste olmuş , elleriniz dert görmesin tebrikler
Teşekkür ederim Şükran😄😃
Şu tanıtımlarda Bursa / Uludağ’ı görmek isterdim açıkçası kusura bakmaz iseniz eklemenizi istiyorum. Uludağ’da yıl başı geçirdiniz’mi Hiç bence geçirmemişsiniz 😉
Merhabalar,yazi daha çok Christmas Panayırlarına yönelik olduğu için Türkiye’deki yılbaşı kutlamalarına değinmedim. Ama bir dahaki yazılarda neden olmasın😄