CUNDA FORA OTEL

Cunda yaz aylarındaki heyecanıyla Alaçatı’dan geri kalmasa da, bahar aylarında keyfine doyum olmayan adalardan. Adada her köşe başında bir butik otel görmek mümkün. Ancak bunların pek çoğu sezonda hizmet veriyor. Her mevsim açık olan ve hizmet kalitesinin oldukça yüksek olduğu Cunda Fora Otel’de ise, rezervasyonsuz yer bulmak neredeyse imkansız. Bu doluluk oranına yılın her zamanında sahip olmasının nedenini gidince anladık. Biz buna kısaca “güler yüzlülük” diyoruz.

Biz Cunda Fora Butik Otel’e rezervasyonumuzu yaptırdığımızda açıkçası “bu mevsimde otel ne kadar dolu olabilir ki” sorusunu sormadık değil. Pek çok yere mevsimi dışında gittiğimiz için, kahvaltıda tek başımıza oturmuşluğumuz çoktur. Ancak burda sabah kahvaltısını İzmir’den gelen kalabalık bir grup, ingiliz bir çift ve kızlarının Küçük Gezgine arkadaş olduğu İstanbullu bir aile ile birlikte yaptık. Yalnız olmamak en çok Küçük Gezgini mutlu etti tabii:)

Butik otelleri 5 yıldızlı otellerden ayıran en önemli şey, yüz yüze diyaloğun çok fazla olması. Bu yüzden de, odaları tertemiz, kahvaltısı muhteşem, iç dizaynı krallara layık olan bir butik otel, kahvenizi içerken otel müdürüyle karşılıklı sohbet edemiyorsanız, personeli güler yüzlülüğüyle sizi sizden almıyorsa bir süre sonra sessizliğe mahkum oluyor. Gidince gördük ki bu kadar yoğun talep almasının nedeni, işletmenin tertemiz ve şık odalarının yanında insanı güler yüze doyurması!

Otel, Cunda Adası’nın merkezine yürüyerek 5 dakika uzaklıkta. Bu çok büyük bir avantaj çünkü en güzel balık lokantaları merkezde yer alıyor. Taksiyle, arabayla uğraşmanıza gerek yok. Güzel bir akşam yemeğinden sonra biraz da temiz havada açılmak için yürümeyi tercih edebilirsiniz. Sabahları ise adanın oksijene doymuş havası insanı resmen çarpıyor… Biz Küçük Gezgin otelin köpeği Zeytin ile oynamak istediği için sabah yürüyüşüne çıkamadık ama yürüyüşe çıkanların hepsi aydınlanmış olarak otele döndüler:) Hepsi pembe yanaklı ve hepsi kurt gibi açtı:) Yürüyüş yapmak istemeyenler için otelin ücretsiz bisiklet hizmetinden yararlanıp adanın tadını bisikletle gezerek de çıkarmak mümkün. Bizim için otelin en büyük avantajı ise tavuk kümeslerinin olmasıydı. Küçük Gezgin iki gün boyunca baya bir zamanını onlarla geçirdi. Bizim kendi köpeğimiz olan Zeytin’in bir kopyasının da otel kapısında olması, tatilimize neşe kattı. Biz terasta kahvelerimizi içerken Çakıl dışarıda saatlerce Zeytin ile oynadı.

Otelin terasında yaptığımız kahvaltıda hemen hemen her şeyin ev yapımı olması çok pimpirikli bir anne olmasam da hazır reçelleri kızıma yedirmediğim için beni çok mutlu etti. Çakıl reçelleri doyasıya yiyebildi. Masaya dumanı üstünde tüten pişiler ve gözlemelerin getirilmesi, anneannesinin pişilerini hiç bir şeye değişmeyen Çakıl’ı bile mutlu etti:) Yöreye özgü zeytin reçeli daha önce hiç tatmadığım için hafızama kazındı diyebilirim. Kendi yaptıkları ekmek ise tereyağla müthiş ikili oldu. Sucuklu yumurtadan omlete, menemenden kızarmış peynire kadar istediğiniz her şeyden masada bulmak mümkün. Ada’da daha önce gittiğimiz ve kahvaltısıyla ün yapmış mekanların hepsinden daha güzel kahvaltı sunduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Otel, oda-kahvaltı hizmeti veriyor. Ancak 5 çayı zamanını da atlamamışlar. Cunda Adası’nın kaldırımlarında yorulmuş ayaklarımızı dinlendirmek için otele uğradığımızda hem özel bir tarifle yaptıkları Kemalpaşa tatlısı, hem de çay çok iyi geldi doğrusu.

Otelin giriş kısmında yer alan şıklık, hava kararınca yanan şöminenin sıcaklığıyla tamamlanıyor. Güzel bir kırmızı şarap ve peynir tabağı eşliğinde rahat koltukların ve şöminenin tadını çıkarmak güzel bir gece için harika bir seçenek olabilir! Büyük otellerin deri koltuklarının soğukluğundan sonra bu ev sıcaklığını hiç bir 5 yıldızlı otele değişmem doğrusu! Otelde bizim kullanmaya fırsat bulamadığımız Türk hamamı da mevcut. Yaz aylarında sundukları en güzel hizmet ise kendi tekneleriyle Ayvalık ve Adalarda turlar düzenlemeleri. Ayrılırken Ayvalık bölgesinin en önemli ürünü olan zeytinyağından hediye ederek misafirlerini uğurlamaları da ne yalan söyleyeyim beni şımarttı:) Evde şişeyi her gördüğümde Cunda’yı hatırlıyorum!

Odalarının bir butik otel için yeterli büyüklükte hatta yataklarının pek çok 5 yıldızlı otelden bile büyük olduğu Cunda Fora Butik Otel, bizim Küçük Gezginle çok keyif aldığımız bir yer oldu. Bir hafta sonu şehirden kaçma planınız varsa, güzel bir yıldönümü hediyesi düşünüyorsanız, Cunda’yı hiç görmedim diyenlerdenseniz, direksiyonu Cunda Fora Otele çevirin… Pişman olmazsınız.