KÜÇÜK GEZGİN SÜSLÜ KADINLAR BİSİKLET TURUNDA
SÜSLÜ KADINLAR BİSİKLET TURUNDAYDIK…
Katıldığım organizasyonlara Küçük Gezgin Çakıl ile katılmak benim için büyük keyif. 7 yaşındaki Çakıl ile Süslü Kadınlar Bisiklet Turu ’na katılacağımız zaman aldım karşıma ve bir konuşma yaptım. Biz neden katılıyoruz bu tura? Sadece güzel giyinip etrafta gezinmek için mi yoksa bir amacımız mı vardı? Sadece eğlenmek için mi bisiklet sürecektik yoksa eğlenirken aynı zamanda bir şeyler mi anlatmak istiyorduk? Evet evet bu konuda Küçük Gezgin ile uzun uzun sohbet ettik. Çok da zor olmadı anlaması aslında, ne de olsa gezdiği her ülkede bisikletli yaşamın içinde bulunma şansı olmuştu…
Bebekliğinden beri pek çok ülke pek çok şehirde gezme fırsatını yakalayan Çakıl’a sadece “Annecim sence biz İzmir’de rahatlıkla bisiklet sürebiliyor muyuz?” diye sordum. Bir an bile düşünmeden cevabı “hayır” oldu… Bisiklet yollarının yetersizliğini anlaması için yaşının çok büyük olmasına gerek yoktu çünkü! Avrupa’da işe bisikletle giden insanları görmüştü, Amerika’da üniversite kampüsünde binlerce park edilmiş bisiklet gördüğündeki şaşkınlık ise dün gibi aklımızda! Amerika’da kaldığımız 3 aylık sürede her gün 3,5-4 saatini bisiklette geçirmişti… Oysa İzmir’de,trafikte bisiklet gördüğümüzde “aaa bak bisikletliler tura çıkmış” diye birbirimize gösteriyoruz… Trafikte bisikletlilere korna çalanlara beraber kızıyor, çocuklarıyla gezenlere selam veriyoruz… Aslında benim 37 yaşında gördüğüm her şeyi o da görüyor. Biraz çocukça, biraz yüzeysel ama görüyor… İşte gördüğü şeye farkındalığının oluşması için onu da bu tura dahil ettim… Daha önce Bike Party’e dahil ettiğim gibi… Çünkü böyle etkinliklere katıldıkça, beraber talep ettikçe, beraber bir şeylerin değişmesine katkıda bulundukça, değişimin de farkında olacak!
Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nun Süslü olmasının elbette ki bir nedeni vardı… Biz fazla abartmadık, çok da abartmayı seven bir çift değilizdir zaten. Beraber el ele gidip aynı elbiseden bulup, biraz içimizdeki Kızıldereli ruhuyla anne-kız aynı giyindik. Pek bir süslüler vardı turda, hepsi birbirinden güzel… Kimi ne için turda olduğunu bilmiyor sadece kameralara poz vermekle meşguldü, kimi ise ne için orada olduğunun tamamen bilincindeydi… Süslü olmaktı bu etkinliğin bu kadar duyulmasının nedeni… Çünkü altımızda kotlarla 5000 kişi ana caddede bisiklet sürseydik, insanlar sadece durdurulmuş trafikte bize bakacak, sonra kafasını çevirecek ve bizim geçişimizi beklemek zorunda olduğu için “oflayacaktı”. Ama etkinlik “pek bir süslü” olunca sadece bakmakla yetinmedi insanlar, gördüler, akıllarına kazındı, video çektiler, fotoğraf çektiler, üstüne konuştular hatta belki eve gidip etkinliği araştırdılar… İşte bu etkinliğin bu kadar süslü olmasının amacı tam da buydu zaten…
Bu etkinliğin amacı, bisikletin bir ulaşım aracı olarak kabul görmesi aslında. Her bireyin ama özellikle kadınların özgürce, güvenle yollarda olması için bu etkinlikte pedal çevirdik. Bebekken Küçük Gezgin için aldığımız bisiklet koltuğu ve bisikletimiz yaşamımızın önemli bir parçasıydı. Urla’da olmayan bisiklet yollarında, ana caddelerde ne çektiğimizi bir biz biliriz! Engebeli yolda düşüp kolumu kırmışlığım, 2 ay 40 derece sıcakta alçıyla yaşamak zorunda kalmışlığım vardır! Bisikleti bir ulaşım aracı olarak görmeyen sürücülerle aynı trafikte olmak, bisiklet yolu olmayan caddelerde gezinmenin ne demek olduğunu ancak bisikletle gezenler bilir! İşte bu yüzden diyorum ki, güvenli bisiklet yolları olsa, bisiklet de motorlu taşıtlar gibi ulaşım aracı olarak kabul görse fena mı olur! İnsanlar işlerine bisikletle gidebilse, okulların önünde, şehirdeki kafelerde bisiklet park yerleri olsa, bisiklet hayatımızın en önemli parçası olsa… Fena mı olur? Hayır, enfes olur! Ve bunun olması için yapılacak olan her etkinlikte biz de olacağız!
İnsanların güvenle bisiklet yollarında pedal çevirdiği, tüm trafik akışının, kaldırımların, yol çizgilerinin, trafik akışlarının bisikletlilere göre planlandığı, şehrin her yerinde araba park yerinden çok bisiklet park yerinin bulunduğu, kadınların istediği kıyafetle özgürce bisiklet sürdüğü yerlerde gezmenin Küçük Gezgin Çakıl ve benim üstümdeki etkisi büyük oldu. İzmir’e döndüğümüzde yollarda aynı güveni, aynı özgürlüğü yakalayamayıp bunu talep ediyor olmamız normal değil mi? İşte biz bu tura neden katılıyoruz sorusunun cevabını anlaması yaşına rağmen bu yüzden çok da zor olmadı Çakıl’ın. Hani hep diyorum ya, gezen çocukların farkındalıkları daha yüksek oluyor diye! İşte tam da üstüne parmak basmış oldum bu cümlenin!
Süslü Kadınlar Bisiklet Turu her yıl Eylül ayında Türkiye’de ve Kıbrıs’ta eş zamanlı olarak gönüllülerce organize edilen bir sosyal sorumluluk projesi. Daha detaylı bilgi için tıklayınız.
Bir kadın olarak, güvenle ve özgürce bisiklet sürebilmek için Küçük Gezgin ile bu etkinliğin bir parçası olmaktan mutluluk duyduk…
Bu turu organize eden Sema Gür, Pınar Pinzuti/Bisikletizm ve emeği geçen herkese teşekkürler…
GEZİYORUM ÖYLEYSE VARIM!!!