KÜÇÜK GEZGİNİN RAFTİNG MACERASI
Rafting bir kaç bölümden oluşuyor. Sabah 10:00’da başlıyorsun ve öğle yemeği yiyeceğin yere kadar çok zevkli bir parkurdan geçiyorsun. Bu parkur bizim çok eğlendiğimiz, Küçük Gezgin Çakıl’ın heyecan ve mutluluk çığlıkları attığı bir parkur oldu. Heyecandan açlığımızı fark etmemiştik ama yemeklere deli gibi saldırdığımızı dün gibi hatırlıyorum. Demek ki neymiş: adrenalin acıktırıyormuş. İkinci parkur daha atraksiyonlu ve rafting botlarının su savaşına girdiği bir parkur ve ahşap oyun alanlarının da bulunduğu bir yerde tekrar mola veriyorsun. Küçük Gezgin’in oyun parkında bir oraya bir buraya atlayacak enerjiyi o sıcağın altında bulması da ayrı bir durum yani. Bu çocuklardaki bitmeyen enerjinin kaynağı ne bilsek de biraz nasiplensek keşke…
Bundan sonra son parkura giriyorsun ki güneşin dağların arkasında kalmaya başladığı ve su savaşlarının artık inanılmaz boyuta ulaştığı bu parkur sanırım Çakıl için en yorucu parkur oldu. Gözlerime inanamadım ama insanlar kova, salata kasesi ellerine ne geçtiyse yanlarından geçen botlara su atmak için evlerinden getirmişler. Biz saflar, ilk defa raftinge gidince; cahilliğimizin kurbanı olduk ve bol bol buz gibi soğuk suyla ıslandık tabii:(( Öğle uykusu uyumamış, ve yorgunluktan dili dışarı da kalmış bir vaziyette o baştan aşağı buz gibi suların tepemizden aşağı döküldüğü, çığlıkların kanyonda yankılandığı anlarda botta elimin altında uyuya kaldı… Şaka gibiydi… O karmaşanın içinde uyuyakaldı. Daha önce yemek masasında ağzında yemeği uyuya kalmışlığı, davulların yeri göğü inlettiği düğünlerde uyuya kalmışlığı vardı ama bu inanılmazdı… Tepesinden aşağı buz gibi sular dökülürken uyuya kaldı. İçim biraz buruldu tabii… İşte tam o zaman “Aman Tanrım ben ne yaptım” diyecektim ki; demedim….Dedim ki…”İyi ki bu zevki bizimle yaşadı…İyi ki!!! ” Son 15 dakikasını uyuyarak geçirdiği rafting macerası Çakıl’ın hafızasına inanılmaz eğlenceli bir anı olarak kazındı…(Tamam belki de bu günleri hiç hatırlamayacak ama fotoğraflara baktığında o günleri tekrar yaşamış gibi olacak. Hepsinden önemlisi biz hiç unutmayacağız, onun hatırlayamadığı her şey bizim hafızamızda:))
Bu bir delilik…
Eh biz de biraz deliyiz:))